Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çakılıp kalmak | stick f. |
Idioms | ||
Deyim | çakılıp kalmak | to reach a plateau f. |
Deyim | çakılıp kalmak | be rooted to the spot f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kuş uçmaz kervan geçmez (ücra) bir yere çakılıp/kısılıp kalmak | be stuck in the middle of nowhere f. |
Genel | (vida, çivi) çıkarılamaz halde çakılıp kalmak | freeze f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | yatağa çakılıp kalmak | be laid up f. |
Idioms | ||
Deyim | önünde/başında mıhlanıp/çakılıp kalmak | be glued to (someone or something) f. |
Deyim | olduğu yere çakılıp kalmak | become rooted to the spot f. |
Deyim | olduğu yere çakılıp kalmak | be rooted to the spot f. |
Deyim | (bir yolda) trafiğe çakılıp kalmak | hit a parking lot on f. |
Deyim | tamamen çakılıp kalmak | stick fast f. |
Deyim | bir şeyin başında çakılıp kalmak | be glued to something f. |
Deyim | (bir şeyin) önünde/başında mıhlanıp/çakılıp kalmak | be glued to (something) f. |